IŞIKLI; “YOKSULLAŞMA, SEÇİM STRATEJİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR”
DEVA Partisi Muğla İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Başkanı Nalan Işıklı, il genelindeki basın kuruluşlarına gönderdiği yazılı bir açıklama ile son günlerde döviz kurunda yaşanan hareketlilik ve bu hareketliliğin ülke ekonomisine yansıyan durumu ortaya koydu. Işıklı; “Hükümetin bütüncül politikaları olmadan, kafa karışıklığıyla ve siyasi kararlarla yarattığı kur-faiz-enflasyon sarmalı içinde boğuşuyoruz” dedi.
DEVA Partisi Muğla İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Başkanı Nalan Işıklı imzasıyla yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Ülkemiz son birkaç haftadır kara günler geçirmektedir. Çok ciddi kur riski yaşanmış ve yaşanmakta; kurlar da oynaklık bitmek bilmemektedir. Suların durulmamasının hem reel ekonomiye hem vatandaşlarımızın hayatına direkt yansıması söz konusudur.
Bir yıl öncesine göre %75, Eylül ayından bu zamana %55, Cumhurbaşkanlığı Sistemine
Geçtiğimiz günden bugüne % 200’den fazla Amerikan Doları Türk Lirası karşısında değer kazanmıştır. Şimdi de Çin Modeli kılıfı ile kur artışının üstü örtülmeye çalışılmaktadır.
Hükümetin bütüncül politikaları olmadan, kafa karışıklığıyla ve siyasi kararlarla yarattığı kur-faiz-enflasyon sarmalı içinde boğuşuyoruz. Bu sarmal üretimi ve yatırımı da vurmaktadır. Merkez Bankası sağa sinyal vermekte ama sola dönmektedir. Toplumun önüne konulan “Faiz Sebep Enflasyon Sonuç” çalışmamaktadır.
Para politikasının kullanılmadığı söylemlerle yola çıkılmış olmasından ötürü belirsizlik içinde yaşıyoruz. Hükümetin hedeflerinedir? Dengeleri nasıl sağlayacak? Hiçbir netlik yoktur.
Vatandaşlarımız kendini en kötü senaryoya göre korumaya çalışmaktadır.
TUİK, Tüketici Fiyatları Endeksini Kasım ayında %3.5, yıllık bazlı %21.3 artış göstermiş ise de bağımsız kuruluş ENAK bu verileri %10 ve %50 olarak duyurmuştur. Kur şokunu henüz
Fiyatlarda görmedik; esas büyük şok Aralık ayında görülecektir.
Asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir. Resmi rakamlara göre ülke geneli çalışan nüfusun %58’i asgari ücret ile çalışmaktadır. İstikrar ve ön görülebilir olmayan kur nedeniyle asgari ücret 200 USD seviyelerine düşmüştür ve düşmeye de devam edecektir.
Açlık sınırı, dar gelirli sınırı içinde olan vatandaşımızın çalışan nüfusa oranı ise %40 seviyelerindedir. Gelirden adil pay alınamamaktadır. Kimse refahtan pay aldığını hissedememektedir. Yoksullaşıyoruz ve üçüncü dünyalılaşıyoruz.
Özetle;
1.Sözde düşük gerçekte yüksek faiz
2.Değersiz itibarsız TL
3.Ucuz emek-sefalet ücreti
4.Fakirleştirici büyümeden oluşan bir model içinde yaşıyoruz. Bu model yoksullaştırıcı modeldir.
Geçici iyileşme havası içinde yoksullaşma seçim stratejisine dönüştürülmüştür.
İşsizlik ödeneğine başvuranların%20.2’si 25-29 yaş arası gençlerimizdir. Ne acıdır ki ekonomiye katılmayan-katılamayan ‘ev genci’miz hızla artıyor. Gençlerimizin hayalleri ellerinden alınıyor, geleceklerine dair umutları söndürülüyor. Halbuki ülkemizin geleceği olan gençlerimiz yarınlarından korkmamalı; ülkesini terk etme paniğine kapılmamalıdır.
Üretimin içinde olmalıdır, beyin göçü yaşanmamalıdır.
Sistem değiştirilmelidir. Yabancı ve hatta yerli yatırımcının dikkate aldığı; geriye giden
Demokrasimizin yönü tersine çevrilmeli, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ile güven tesis edilmelidir. Basiretli politikalara geri dönülmelidir, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı geri verilmeli ve kurumsal kapasitesi artırılmalıdır. Kamu yönetiminde liyakata dayalı yapı oluşturulmalıdır.” EXTRAGUNDEM.COM